“ Meksika kökenli bir tür semender olan aksolotl, Türk bilim adamlarına kanser, sinir sistemi ve kalbe yönelik hastalıkların yeni tedavi yöntemlerinin. ”
Meksika kökenli bir tür semender olan "aksolotl", Türk bilim adamlarına kanser, sinir sistemi ve kalbe yönelik hastalıkların yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için umut ışığı oldu.
Vücutlarının çeşitli parçalarını ve uzuvlarını yeniden üretebilme yeteneğine sahip, nesli tükendiği için ancak özel laboratuvarlarda yaşamlarına devam edebilen aksolotllar, embriyolarının büyüklüğüyle bilimsel araştırmalara elverişli oluşu ve kansere yakalanma olasılığının çok az olması dolayısıyla bilim insanlarının dikkatini çekiyor.
300 aksolotl getirildi
Prof. Dr. Gürkan Öztürk yaptığı açıklamada, 300 kadar aksolotlun bir yıl önce ABD'de bulunan Kentucky Üniversitesi'nden uzun uğraşlar sonucu Türkiye'ye getirildiğini söyledi. Merkezin 4 yıl önce kurulduğunu belirten Öztürk, dünyanın farklı üniversitelerinde akademik çalışmalarını tamamlamış ya da halen devam ettiren 30'a yakın bilim insanıyla, ellerindeki bini aşkın aksolotl üzerindeki bilimsel çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
"Kendini yenileyebiliyor"
Aksolotlların embriyonik dönemden yetişkin döneme geçebilecek bir hayvan olabilmesine rağmen bu dönemden hiç çıkamadıklarına dikkati çeken Öztürk, "Bu özelliğiyle anne karnında sıfırdan bütün özelliklerini tamamlıyor, hiç doğmamış gibi. Çünkü doğduğu zaman vücut yapısı değişecek. Örneğin bir uzvu, koptuğunda 1-2 ayda uzayabiliyor" dedi.
"Felç hastaları için umut olabilir"
Hayvanlar üzerinde yüksek yenilenme becerilerinden dolayı insanlar için sinir sistemi, doku ve organ hastalıkları üzerine araştırmalara odaklandıklarını anlatan Öztürk, "Örneğin trafik kazasında omuriliği zedelenmiş, kopmuş bir insan, ömür boyu felce mahkum demektir. Şu anda hiç bir tedavisi yok. Biz, bu hayvanın omuriliğinin nasıl tamir olduğunu bulabilirsek, buradan çıkacak sonuçları insanlarda yeni tedavi yöntemleri olarak kullanabiliriz" diye konuştu.
"Kansere yakalanma oranı, 'bin kat' daha az"
Aksolotlların ortalama 15 yıl yaşadığını söyleyen Öztürk, ilk 3 ayın ardından hayvanların araştırma çalışmalarına dahil edilebildiğini kaydederek, hayvanların çok nadir olarak kansere yakalanmalarından dolayı kanser araştırmalarında ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Tarih: Nisan 12, 2024
Kaynak: AA / İstanbul
Üzgünüm! Kayıt bulunamadı..